Su'dur en iyi deterjan
suyu bile beyazlatan

Turgut UYAR

20 Ocak 2012 Cuma

“DÜŞ’ÜŞ ÜÇLEMESİ”

I- BİR MASAL NASIL YAZILIR!



Karıma, kızıma, anneme
Alabildiğine kanat çırpma düşü
Şu benim kördüğüm...


Çağına utanan çocuklardandı masal,
Olmasaydım da olurdumlardan;
-Artık gülümsüyor-

Senelerden “güz” diyelim biz bu mevsime
Anlamlardan “giz”
Çiçeklerden “nergis” masalın gözlerine...

Gülkurusu düşler kuşanıp giderdi meyhaneye,
Eskiden giderdi meyhaneye...
Masal bilmez bunları... Nerden bilsin..... Zaten bilmesin daha iyi.....

Kuşlar aşık olur, insanlar kanatlarını yolardı.
Çiçekler kokar, insanlar burunlarını kapardı,
Şiirin bahis çağında...

Saat; Şimdi.
Ders; Bir masal nasıl yazılır?

İlkönce
Gerçeklerin uzunca kaynatılması gerekir
Düş kurularının buhar olması...

Demliğin dibinde kalan tortu...
Hafifçe kazınarak çakıyla
Bir cezveye konulmalı...

Damak zevkine göre
Düş parçacıkları serpilip cezveye
Kısık ateşte kaynamaya durmalı...

Masalın yanık dibi
Öksüz çocuklara muhallebi


Aşçının tavsiyesi:
“aşk en güzel baharatıdır edebiyatın
itina ile kullanılmalı”

Köpük köpük kaynayan masal...
Sırça faldan bir fincana dökülüp
Isınmaya bırakılmalı...

Sıcaklık cehennemi az aşınca
Tekrar ateşe konup biraz soğutulmalı...

Öpücük kıvamında olmalı masal...
Tanımsız ısıda, sepserin ateş...

Ana dürtü çocuksu umut ya hani...
Uçurtma katmalı fincana
Torik misket atmalı
Ve elbette masalın resmi
Seksek çizgilerini andırmalı...


Dar sokaklarda gezinmeli düşler
Mamak cezaevini görmeden
İlk kavşaktan sola sapıp
Kondulara konuk olmalı masal...


Ki kapak resmi vitrine konmalı...

Önerilen satış fiyatı
Dilaltında törpülenmiş küçük çakıltaşı...

Bilmeli ki;
Masal dili tektir...
Hem de en kolay anlaşılanından
Anlamak için
Yeterlidir
Anadilde okumak....




13/09/2005
11:00 üfürükten tayyare





II- BİR MASAL NASIL YANILIR!

Tamda demin öptün beni
Ya da acaba?



Koşun...
Küçük kız elini arı kovanına soktu!
-gazeteler yazmadı, haberlerde geçmedi ki-
Tek geçen
Arı kovanıydı kendinden...

Bitti mi fener alayı?
Yok;
Ama tükenmekte mumun alazı
Soluk bir
“acaba”
Geride...

Tam da “bu an” dır, kalemin teklediği
Tereddüt alevden ejderha
Yakar kibritçi kızları soluğuyla...

Masalsa kağıtta yazan
Kalem tutmasını bilen herkes yazar
İnsanlar okur,
Çocuklar oynar,
Yazanlar,
Yanar!

An gelir
Sarmal düşünün çıkmazlarında
Kaybolan bir iskelete dönüşür yaşam

Evet sayın seyirciler ringin bir ucunda
Yılların namağlübü beyin,
Karşısında acemi yürek...

İlk raund az evvel sona erdi
Yürek tek puan önde...
Ve şu an
Baş başa gitmekte mücadele

Bilinçli bir kroşe geliyor
Yürek sendeliyor..
Sallanıyor...
Ve...
Düşüyor...


Nakavt...

Aşk
Yok
Galiba!

Yazar düşer dipnotunu şiirin sonuna
“bin yıllık bir problem şu bizim masal”

Oysa ki
Tüm sağlamalar kapalı

Ki sözeldir aşk...

Galiba...

13.09.05
14:00 üfürükten tayyare




III- BİR MASAL NASIL YAKILIR


Bak; artık ben senin tüm ölmüşlerinim
Bir masal nasıl yakılır?
Çok kolay;
“manyetolu çakmakla”

Söze sus geliyor artık
Dil düşüyor bedenden...
Anlam yitiyor
Albümde sade bir fotoğraf
Kaybolan film makarasından geriye.....

Es!

13.09.05
18:00 üfürükten tayyare