Su'dur en iyi deterjan
suyu bile beyazlatan

Turgut UYAR

27 Nisan 2016 Çarşamba

Bildiniz!


Bildiniz!
Hep “Çeyrek Kala” larda gülümserim
Hoşuma gider bu his
Bir şeye çeyrek kalıyor olması
Hoşuma gider...

Bir netlik
Buz gibi bir muhakkaklık barındırır içinde

Bilirim zira;
zamanın sıtmalı titreyişlerine
hiçbir doktor çare bulamaz”

Efendim?
Hayır!
Notaları sevmem
Melodidir yani derdim
hüzzam kardeşliği”

Bildiniz efendim, bildiniz;
Size en çok efendim dememeye;
Çeyrek kalıyor olmasını severim.

Kamuflajlı Paylaço

Kamuflajlı palyaço

Gittikçe eskiyor puslu gölgeleri dostların
“Burada!” oldukça;
                              eskiyor.

Kim sallarsa sallasın jileti bileğine
Olan benim kanıma oluyor
Bir çocuk daha boğuluyor.

Gün karardıkça
Şairlerin bileğinde
Düş yerine kan dolaşır oluyor.
Yaşlanıyor,
Yaslanıyorum peşi sıra
Umut dedikleri şey karadelikte.
Su çıkıyor gözümden.
-bir çocuk daha-

“sabır” diyor abiler

yıkımyakımyazım

Her artçıda
İlk çocuk parkları yıkılıyor
Her depremde ayrı bir bileğim sızlıyor
Görmesem dayanırım ya
Hay aksi” 
                    görüyorum

sonra?
Bir çocuk daha

Bekliyorum ne yapıyım?
Bekledikçe

Tüm çocuklar..

...askerde

Olasım Varken



Sol pantul cebimde hepsi...
Topladıklarım,
‘Küçükşey’ ler...

Naapiim hastalık
Atmadan cebime...

... oyyyy duramıyorum


Sol cebime
pantul cebime.

Yattığım izbede bi gazlambam var benim
Akşamları
Kızıl ışıkta
Tüm ‘Şey’leri yayıp odanın orta yerine
Oyyyyy....
Ne mutluluktur ağlamak.

Çocukçuluk bu biliyorum

Bendeolsuntekbendeolsunbenimolsunbanaolsun

Naapiim
Atmadan cebe, içimdeki kertenkele uyumuyo...

Ondan ki sola eğiğim sokakta...
Kertenkele yapıyo...
Adımda...
-bi görsen tanırsın, kesin tanırsın, hatta aklından bidaha hiç çıkmam-
Ondan ağır sol yanım...

Hem bazen öyle oluyoki
Onlar koyuyolar ‘şey’leri cebime
Kendiliğinden...
İçlerinden gele geleymiş... öyle diyolar...

‘al senin olsun’ diyolar.
Onlar diyo...
Onların sesini duyan kertenkele gülüyo...
Sola eğiliyorum bende naapiim...

Canim diyip diyip kendileri veriyolar canlarınını cebime...
Yesin diye kertenkele...
Naapiim almamak olmaz...
Açları doyurmamak olmaz... ayıp çok ayıp...
Sevgiden belki, belki dostluktan, belki bi dal sevdası...
Verdim gitti şarkısıyla geliyolar yanıma...
Şarkıya oynamamak olmaz... ayıp......

Gazlambası, gazodası, kızıl ışık, acıyo sol yanım, çıkarıp cebimden canları, boncuk boncuk, ağlamalı kertenkele kardeşime sarılıp, oyyyy acıdan mutluluk ‘küçük şey’ler

İnsan olasım vardı çocukken hep, doktoravukatpilotfilan
Şimdiyse
Cellat kaldım...

Kimbilir kaç bin can cebimde
Sol pantul cebimde
Kertenkele yedi hepsini
Yeşil kertenkele...
Gözleri kan midesi can ‘Dolar’ kertenkele...
Yedi canları...
Sokakta...
Sola eğik
Tanırsınız beni...

Veda'dan sonra


Veda’dan sonra

Bir daha ki fasla
Birimiz muhakkak geç kalacak
-topal kırlangıç sırtında değil mi ki zaten sevda-

Görüştüğümüzde
Her birimizin milyonlarca hücresi ölmüş
Ve yerlerine milyonlarcası
Doğmuş olacak
Ki bu yenilerden hiçbirisi
Dudaklarımızdaki atalarının neden öldüğünü
Bilmeyecek

Göz eskiyecek
Ses kirlenecek
Dokunuş detone
Kokular güvercin

Akrep tutsa bile
Asla bu geceki noktada durmayacak yelkovan

Demem o ki;
Bu öyle tamirsiz bir paslanma ki
Şimdi “sen” desem,
Sen bu şiirin sonunu anlamaya çalışırken
Başı çoktan kopmuş olacak yaşamdan.